Nörolog González de Echávarri: "İlk kez fibromiyalji hastalarında nöronal hasar tespit edildi."

İlk kez yapılan bir araştırma, fibromiyalji hastalarının yıllardır hissettiği ve bildirdiği gerçeği objektif olarak ortaya koydu : Merkezi sinir sisteminde gerçek bir hasar var. Nörolog Chema González de Echávarri, yakın zamanda bu hastalıkla ilgili önemli bir bulguyu paylaştıktan sonra şimdi bunu açıklıyor . Son yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre fibromiyalji hastalarının kanında nörofilament hafif zincir seviyesinin yüksek olması nöronal hasara işaret eden bir belirteçtir.

González, sosyal medyada paylaştığı videoda, "Fibromiyalji hastalarında, kontrol deneklerine kıyasla kanda nörofilament hafif zincir düzeylerinin yükseldiği bulundu" açıklamasını yaptı. Nöronların sitoplazmasında bulunan bu nörofilamentler, nonspesifik nöronal hasarın güvenilir göstergeleridir ve kanda artışları önemsiz bir bulgu değildir.

Bunların fibromiyalji hastalarında tespit edilmiş olması, tarihsel olarak damgalanmış bu durumu anlama biçimimize beklenmedik ve ümit verici bir değişiklik getiriyor . Nörolog, "Sonunda bunu nesnelleştirebildik" diyerek, bu keşfin, bugüne kadar yalnızca kronik ağrı ve bilişsel eksikliklerle değil, aynı zamanda toplumsal yanlış anlamalarla da mücadele etmek zorunda kalan binlerce insan için klinik değerini vurguluyor.

Çalışmanın anahtarlarından biri de bu nörofilamentlerin düzeyi ile semptomların yoğunluğu arasındaki ilişkidir. González , "Düzeyler ne kadar yüksekse, hastalarda o kadar fazla semptom veya bilişsel eksiklik görülüyor" diyor. Bu, fibromiyalji hastalarının tarif ettiği semptomların (kronik yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, yaygın kas ağrısı) telkin veya stresin sonucu olmadığı, aksine artık ölçülebilen fiziksel hasarın bir yansıması olduğu fikrini güçlendiriyor.

Bu keşif aynı zamanda hastalığın toplumsal algılanışında da bir dönüm noktası teşkil ediyor. "Birçok insan bu varlığın gerçek olduğuna inanmıyor. Bunun sadece psikolojik olduğunu düşünüyorlar. Ve öyle değil," diye ısrar ediyor nörolog. Videoda, "Hastalar semptomlarını açıklıyorlar çünkü gerçekten hissediyorlar, çünkü bu onların başına geliyor" ifadelerini kullandı.

Hasarın varlığı kanıtlanmış olsa da, bilim camiası henüz kesin olarak kökenini veya buna neden olan tam patofizyolojik mekanizmaları belirleyememiştir. González, daha doğru teşhis ve etkili tedavilere ulaşmak için bu alanın daha fazla araştırılması gerektiğini savunarak, "Bu hasarın nereden kaynaklandığını, nasıl meydana geldiğini, spesifik patofizyolojisi ve nöropatolojisinin ne olduğunu bilmiyoruz" diyor.

Chema González'in paylaştığı veriler, Lars Arendt-Nielsen'in Aalborg Üniversitesi'ndeki (Danimarka) ekibinin liderliğinde Pain'de yayımlanan son araştırmanın sonuçlarıyla örtüşüyor. Söz konusu çalışmada fibromiyaljisi olan kişiler, diğer kronik ağrı sendromları olan hastalar ve sağlıklı kontrol grubu arasında nörofilament hafif zincir düzeyleri karşılaştırılmıştır . Sonuç açıktı: Fibromiyaljisi olan kişilerde bu biyobelirteçlerin konsantrasyonları önemli ölçüde daha yüksekti. Bu durum, merkezi sinir sistemi işlev bozukluğu veya hasarı hipotezini destekliyordu.

Ayrıca bu çalışma, yüksek seviyelerin fibromiyalji hastalarında en sık görülen bilişsel şikayetlerden ikisi olan yönetici işlev ve çalışma belleğindeki bozukluklarla da ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu veriler, González'in videoda anlattıklarını desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda nöroproteksiyonu hedefleyen gelecekteki analizler ve olası tedaviler için bir yol haritası da sağlıyor.